| |
İsminden de anlaşılacağı gibi taktiksel FPS olan SWAT 4’te sadece insanlarla ve olağan olaylarla ilgileneceğiz. Hemen geciktirmeden söyleyelim, SWAT 4, taktiksel FPS kategorisinde çıtayı oldukça yükseltmekte.
Oyuna girdiğimizde, karışımıza Career, Training, Instant Action, Quick Mission ve Multiplayer oyun seçenekleri çıkıyor. Öncelikle kontrollere ve oyuna ısınabilmek için Training ile oyuna başlamak en doğru seçenek olacaktır. Oyundaki oynanabilirlik seviyesi taktiksel bir FPS olmasına rağmen, çok yüksek. Kontroller oyuna çok iyi bir şekilde adapte edilmiş. Dolayısı ile, oyunun kavranması fazla zaman almamakta. Training bittiğinde hemen Career bölümüne giriş yapıyoruz. Yani kariyer…
Oyunda, beş kişilik bir ekibin liderini yönetmekteyiz. Bunun paralelinde, yapılacak tüm işleri emirler vererek takımımıza yaptırıyoruz. Ama demin de bahsettiğim üzere, kontroller oyuna çok iyi entegre edildiği için bu geniş emir yelpazesi bile, oyunda zorluk yaratmıyor. Neredeyse tüm işler “Use” tuşu ile yapılabiliyor. Bunun dışında bir kapıdan içeri girilecekse kapıya farenin sağ tuşu ile tıklanıp oradan gerekli emir verilebiliyor. Ekibimizi istediğimiz gibi kontrol edebiliyoruz. Oyundaki her işi yapabileceğimiz gibi, takıma da yaptırabilmek olanağına sahibiz. Hatta takımı ikiye bölerek, belirli bir bölgeye iki farklı yerden girip, şüphelileri etkisiz hale getirebiliyoruz. Aynı zamanda ekipten istediğimiz bir kişinin görüşünü köşeye açarak, farklı yerleri izleyebilmek de mümkün. Oyunda ilerken, duyacağınız pek çok telsiz konuşması olacak. Ancak bunların birine özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü grubun keskin nişancısı, bulunduğu yerde, size olup biten değişiklikleri geciktirmeden iletiyor. Telsiz ile işimiz maalesef bu kadarla kalmıyor. Görev içerisinde olan birçok olayı, telsizle merkeze rapor etmeniz gerekiyor.
Oyuncuya kontrollerde bu kadar kolaylık sağlanmasına rağmen, oyun genel yapısı ile zor. Görev sırasında oyunu kaydedemiyorsunuz ve kritik amaçlar yerine getirilmeyince veya yeterince puan toplanmayınca görev başarısız oluyor ve en baştan oynamak zorunda kalıyorsunuz. Ancak bu sefer de, bölümdeki rehinelerden, şüphelilere her şeyin yeri değişmiş oluyor.
Yapay zeka da, monitör karşısında zor dakikalar geçirmenize neden olacak unsurlardan biri. Bir binaya giriş yaptığınızda, şüpheliler o an silahlarını çekip size ateş edebilir veya bir rehinenin arkasına geçip sizi zor durumda bırakabilirler. Buna karşılık da çok önemli ve belki oyunda en çok kullanacağınız bir silahınız var, “sesiniz”… “Nasıl yani?” denildiğini duyar gibiyim… Şöyle ki, “Use” tuşuna basarak, adamımız, “Eller yukarı” veya “Silahını yere at” şeklinde bağırmaya başlıyor. Çünkü amacımız olabildiğince az mermi kullanmak. Silahı üzerine doğrulttuğunuz ve bu şekilde bağırdığınız şüpheliler silahı atıp teslim olabiliyor. Ama bu çok kritik bir an. Çünkü bazen tansiyon çok yükseklerde olduğundan, vurulmanız da an meselesi. Ve isabet alan 2-3 mermi, görevi kaybetmenize yeterli oluyor. Yani FPS oynuyorsunuz diye paldır küldür ilerleyemiyorsunuz oyunda.
Dolayısıyla adım adım bölgeye hâkim olmak gerekiyor. Bunu da ekipmanımız ile sağlıyoruz. Göreve başlamadan önce, görevin niteliğine göre araç gereç dağıtımı yapabiliyoruz. Hazır seçenekler bulunsa da, silahtan mermiye kadar takımımızın tüm ekipmanını belirleyebiliyoruz. Alışagelmiş silahlar oyunda bulunmakta. Tabanca, otomatik tüfek, pompalı tüfek… Ama silahlardan daha önce kullanacağımız cihazlar bulunmakta. Odaya girmeden, odayı gözetleyebileceğimiz kamera (Optiwand Mirror) bunlardan en önemlisi denilebilir. Bunun dışında, bombaları da çok iyi kullanmak gerekmekte. Gaz bombası, flaş bombası ve ses bombası şüphelileri etkisiz hale getirmek için birebir. Ama tabii yanlış zamanda, yanlış yerde kullanılırsa, biz de etkisiz hale geliyoruz. Kariyer bölümünü bitirdikten sonra, Instant Action veya Quick Mission bölümlerinden görevleri oynayabilmek mümkün. Instant Action’da, rasgele bir mekanda, rasgele durumlar yaratarak hemen oyuna girebiliyor veya Quick Mission’da, bitirdiğiniz bir bölümü tekrar oynayabiliyorsunuz. Görevlerden sıkılma durumunda, 16 kişiye kadar destekleyen çoklu oyuncu bölümü de emirlerinize amade.
Gelelim oyundaki teknik özelliklere. Grafik ve sesler… Grafikler, bilgisayarları zorlamayacak şekilde, dönemin oyunları ile eş değerde hazırlanmış. Ama bir yenilik de getirmemekte. Yine de yeterli olmasından atmosferi düşürmüyor. Özellikle, mekanlar, ışıklandırmalar, modellemeler ve silahlar güzel hazırlanmış. Seslere ise gerçekten özen gösterilmiş. Çevreden gelen sesler, bağrışmalar, silah sesleri çok başarılı ve iyi bir ses sisteminiz var ise kendinizi gerçekten operasyonda hissedeceksinizdir. Müzikler de yine atmosferi yeterince tetikleyici durumda.
Son olarak, SWAT 4, SWAT veya taktiksel FPS takipçileri olmayanlarının bile kaçırmaması gereken bir oyun… Yüksek atmosferi ile SWAT 4, SWAT 5 gelene kadar tahtını kolay kolay teslim edecek gibi gözükmemekte. Bu yüzden hemen yapılması gereken “Go, go, go!”…
|
|
|
