|
Cehennem sınırındaki gemide herkes ölüydü...
Kusursuz bir fırtınada gizli bir Rus gemisinden tehlikeli ve garip sinyaller gönderilmektedir. Deneyimli sahil güvenlik görevlisi Tom Hansen olarak siz bu geminin güvertesini incelemeye gidiyorsunuz ve askeri kontrol ekibinin öldüğünü anlıyorsunuz. Hansen gemide neler olup bittiğini anlamaya çalışırken korkmuş ve gördükleri her canlıya ateş eden Ruslarla karşılaşıyor; fakat kahramanımız asıl tehlikenin gemide bulunan mutantlar olduğunu anlamakta gecikmiyor. Tüm bunların yanında içinde bulunduğunuz geminin başı boş bir şekilde fırtınaya boyun eğmesi ve alt kamaralardan kan kokan ürkütücü seslerin gelmesi olayı içinden çıkılamaz bir hâle sokuyor.
Daha oyuna başlar başlamaz fizik motorunun etkileyiciliğiyle karşılaşıyorsunuz. Bulunduğunuz geminin dalgalarla dövülmesi, suların güverteye dolması, geminin beşik gibi sallanması, rüzgar, gök gürültüsü ve yağmur atmosferin çok sağlam olduğunu daha ilk dakikalardan kendini belli ediyor. Tüm bunların oynanışa yansıması ise işin asıl iyi olan tarafı. Karakterimiz güverte de yürürken rüzgardan korunmak için bir eliyle yüzünü kapatıyor, nişan alırken zorlanıyor ve hatta büyük dalgaların etkisiyle doğrulan güverte üstünde kayıp metrelerce sürüklenebiliyor, bunun sonucunda denize düşüp ölebilmeniz bile mümkün.
Bu şoku atlattıktan sonra alt kamaralara indikçe oyunun klostrofobik havası hissedilmeye başlanıyor ve kendinizi aksiyon tarafı biraz daha ağır basan Survival Horror tarzı bir aksiyon/maceranın içinde buluyorsunuz. Kahramanımız telsizi yardımıyla aldığı görevleri gemi içerisinde yerine getirmeye çalışıyor ve yaşanan garip olayların cevaplarını arıyor. Bu cevapları ararken de kendimizi Ruslarla birlikte mutantların ve Alien filminden fırlamış yaratıkların arasında buluyoruz. Oyunun geneli belli panelleri aktif hale getirip kilitli kapıları açmaktan ve ulaşılamayan yerlere gidip bilgi ve kodları edinmekten oluşuyor. Tabi tüm bunları yapmak bu kadar basit değil, bir defa oyunun atmosferi her yeni bir odaya girişinizde içinizi bir parça daha kemirip tedirgin olmanızı sağlıyor, bunun dışında rastlayacağınız ani şok olaylarla bol bol irkilmeniz de olası. Oyunu oynadıkça ‘’Ahh keşke oturup biraz kafa yoracağımız bulmacalar olsaydı.’’ diyorsunuz ama ne yazık ki bu tip puzzle’lara rastlamak pek mümkün değil. Dolayısıyla oyun bir yerden sonra biraz monotonlaşıyor; fakat emin olun oyunun atmosferi oynanabilirlik açısından tek başına yetiyor ve oyunu bir kenara atıp bırakmanıza engel oluyor.
|
|
|