lTheGameTRl - Oyun İncelemeleri, - Post Mortem

Ana Sayfa
Forum
Ziyaretci defteri
Fifa Street 3
İletişim
OYUNLAR
Lost: Via Domus
Resistance 2
Unreal Tournament III
World of Warcraft
Resident Evil 5
Gran Turismo 5
Max Payne 2
Sacred
F.E.A.R.
Ninja Gaiden
God of War
Civilization III
Swat4
Hıtman
Hitman2
The Punısher
Gta Vıce Cıty
Age Of Empires
Postal2
FBI
Fıfa 2000
Fıfa 2004
Fıfa 2002
Gta Iv
Dark Sector
Audiosurf
Mafia 2
Rainbow Six: Vegas 2
Rainbow Six
Viva Pinata
World in Conflict
Hükümran Senfoni Online
The Club
Army of Two
Imperium Romanum
The Sims 3
Burnout Paradise
Wii Zapper
Worms: Open Warfare
Championship Manager 2008
Black Isle
Loki
Lair
Bioshock
Clive Barker's Jericho
Heavenly Sword
Manhunt 2
Stranglehold
Sega Rally
Ace Combat 6
Devil May Cry 4
Wii Sports
Cold Fear
Scratches
Chaser
Syberia 2
Real War
Quake III Arena
NBA Live 2000
NBA Live 2003
NBA Live 2004
Post Mortem
Call of Duty
Black & White
CSI: Miami
Fifa 2008
NBA 2008
Fifa 2009
Spore
Star Wars: The Force Unleashed
S.T.A.L.K.E.R.: Clear Sky
Guitar Hero: On Tour
Space Siege
Penumbra: Requiem
Soul Calibur IV
Bionic Commando Rearmed
Beijing 2008
Battlefield: Bad Company
Alone in the Dark
Mass Effect
Dracula: Origin
Need for Speed Most Wanted
OYUN HİLELERİ
American Conquest: Divided Nations
America's Army: Operation Recon
America's Army
AMC
Alpha Centauri
Alone in The Dark
Aliens vs. Predator 2
Alien Trilogy
Buzzing Cars
Business Tycoon
Brothers in Arms: Road to Hill 30
Brothers in Arms: Earned in Blood
Breakfree
Braveheart
Counter Strike 1.6
Cossacks: The Art Of War
Cossacks: European Wars
Cossacks - European Wars
Dungeon Keeper 2
Doom 3: Resurrection of Evil
Earth 2150
FIFA 2007
GTA Vice City 0 Görev Tamamlama
The Godfather
Half Life 2 hilesi
Jazz Jackrabbit 2: Holiday Hare 98
Kohan: Ahriman's Gift
Lord of The Rings: Battle For Middle Earth 2
Medal of Honor: Breakthrough
NBA Live 07
Outcast
Pokemon Crater
Quake II Mission Pack: Ground Zero
Rally Championship 2000
Sims 2: University
Tom Clancy's Rainbow Six: Covert Operation Essentials
Unreal Tournament 2004
Vietnam 2: Special Assignment
OYUN VIDEOLARI
ResIdent evIl 5
Max payne 2
World of Warcraft
God of War
Hıman
Gta Vıce Cıty
Age Of Empires
FBI
Fifa 2002
Gta ıv
Mafia 2
Rainbow Six
Army of Two
Burnout Paradise
Championship Manager 2008
Lair
Devil May Cry 4
Quake III Arena
Call of Duty
Black white
Fifa 2008
NBA 2008
Fifa 2009
Alone in the Dark
Need for Speed Most Wanted



 

Paris 1925. Eski dedektif Gustave MacPherson’ın resim stüdyosuna alışılmadık bir ziyaretçi gelir. Sophia Blake adındaki bu kadın Paris’in en prestijli otellerinden biri olan Hotel Orphée’de geçen gece öldürülen kardeşi ve onun kocasının katilinin bulunmasını istemektedir ve bu iş için 1000 Frank ödemeye hazırdır. Gus MacPherson olayı sıradan bir cinayet vakası olarak düşünüp işi kabul eder. Hayatının en gizemli macerasını yaşayacağından haberi yoktur... Evet, yukarıdaki paragraftan anlayabileceğiniz gibi Post Mortem’de resim yapmaya meraklı eski bir dedektifi canlandırıyoruz. Paris’i mesken edinmiş bu Amerikalı vatandaş sırlarla dolu Whytes cinayeti dosyasını nasıl çözecek bunu siz oynayıp göreceksiniz. Peki ama nasıl? Oyunu kahramanımızın gözünden görerek oynuyoruz. Klasik bir şekilde farenizin imleci etkileşime girebileceğiniz bir nesnenin üzerine geldiği zaman değişik bir şekle bürünerek sizi haberdar ediyor. Farenin sağ tuşuyla çantanızdaki nesnelere göz atabiliyorsunuz. Ayrıca save, load gibi işlemleri, adamımızın karşılaştığı kişiler hakkında karaladıklarını falan da yine çantanızdaki not defteriniz aracılığıyla hallediyorsunuz. Quick save gibi özellikler eklenmemiş. Oyun esnasında klavye herhangi bir işe yaramıyor, diyalog atlama, ara sahneleri geçme gibi bir şansınız yok. Daha buradan bizden eksiyi yiyor PM. Oyun sırasında pek çok defa save-load döngüsünü kullanmanız gerekeceği için bunların eklenmesi yerinde bir karar olurdu aslında. Çünkü oyundaki diyalog sistemi diğer macera türü yapımlardan biraz daha farklı. Şöyle ki, bir kişiyle konuşurken ona söylemek istediğiniz herşeyi söyleyemiyorsunuz. Yani ‘A derim, o olmazsa B derim, o da olmazsa C derim, D bile derim!’ gibi bir durum söz konusu değil. Yani önemli diyaloglardan önce save etme gereği duyuyor insan. Eğer konuşmanız istemediğiniz bir şekilde noktalanırsa load yapıp yeniden konuşmak isteyeceksiniz ki bazı durumlarda iyi yapılmayan konuşmalar oyunda ilerleyememenize sebep olabiliyor. Hoş, aslında bu sistem PM’ye tam oturtulamamış. Umarım sonraki yapımlar bu sistemi daha sağlam bir şekilde kullanabilirler. Diyaloglardan konu açılmışken karakter seslendirmelerinden de bahsedelim en iyisi. Karşılaşacağınız çoğu kişi İngilizce’yi Fransız aksanıyla konuşuyor olacak. Nedense benim çok hoşuma gidiyor Fransız aksanıyla konuşulan İngilizce. O yüzden seslendirmeleri beğendim. Ama bir sorun var ki başroldeki MacPherson pek bir duygusuz, cansız konuşuyor. Bilemiyorum zaten Gus bu oyunda çok sönük kalmış. Yani bir Gabriel Knight, bir Monkey Island, bir Longest Journey vs dendiği zaman hemen akla o oyunların kahramanları geliyor. Ama Post Mortem dendiğinde kimsenin aklına Gus MacPherson’un geleceğini sanmam. Adam ruh gibi birşey. Ağırlığını biraz daha koymalıydı oyuna, ne de olsa tüm işi halleden o. Grafikler çok güzel hazırlanmış. Gerek arka planlar olsun, gerek karakter modellemeleri olsun hepsi enfes duruyor. Ama oyunu asıl güzel hale getiren sinematikleri. Oyundaki ara sahneler, küçük filmler insana gerilim filmi izliyormuş havasını veriyor. Daha açılış videosundan itibaren ekranlarınızın başına çivileniyorsunuz. Gus MacPherson’un hafiften psişik olması adamın habire çeşitli şeyler görmesine neden oluyor ki bu olay çok iyi yansıtılmış. İnsan gerçekten geriliyor. Hatta ne olacağını tahmin edebildiğiniz yerlerde bile gerilmekten kendinizi alamıyorsunuz. Mesela adamımız boş bir metroda ilerliyor, metro dediğim o yayalara ayrılan bölüm değil, direkt trenlerin geçtiği yerdeyiz. Ortamda bela kokusu var ve ampuller yanıp yanıp sönmeye başlamış. Bu durumda insanın aklına ne gelir? ‘Kesin bir tren çıkacak ortaya’ diye düşünüyor insan. Ve tren gerçekten çıkıyor ama öyle güzel hazırlamışlar ki o trenin ortaya çıkması sahnesini adam kendini gerilmiş bir vaziyette buluyor. Bu yüzden size tavsiyem oyunu geç bir saat de ve ışıklar kapalıyken oynayın, sesini de müsaitse biraz çoğaltın. İşte böyle bir ortamda oyun sizi içine alıyor, atmosfer de tamamlanmış oluyor. Müzikler ayrı bir güzel. Ortama göre değişip sizi havaya sokmasını iyi biliyorlar. Kesik kesik gelen radyo sesleri de güzel olmuş. Oyun boyunca 20 farklı karakterle karşılaşacaksınız. Paris’in değişik mekanlarına girip çıkacaksınız. Yalnız ben burada takıldım işte. Aslında karakter sayısı ve haritada açılan yer sayısı az sayılmaz ama oyun öyle birşey ki sanki dört duvar arasına tıkılmışsınız gibi. Zaten hiç sabah olmuyor. Oyun boyunca geceyi yaşayacaksınız. Heryer karanlık. Sabah oynamaya kalkınca güneş ışığının monitöre vurmasından dolayı hiçbir şey görünmüyor, o kadar karanlık mekanlar yani. Hep aynı yerleri gezip, aynı insanlarla konuşuyorsunuz. Hikaye bir yandan ilerliyor ama durduğu yerde ilerliyor. Oyunda üç farklı son var. Oyun esnasındaki dyaloglarınız buna yön veriyor dense de aslında herşeyi bitiren son iki diyalogdan başkası değil. Yine oyunu iki farklı yoldan bitirme şansınız var ama pek birşey farketmiyor. Oyundaki bulmacalar pek zor sayılmaz. Macera oyunları ile aranız iyiyse halledebilirsiniz hepsini. GB3 ve TLJ’de olduğu gibi burada da ökültizme ilgi duyan bir profesör var ve bulmacaların en zorlarıyla da onun mekanında karşılaşıyorsunuz. Post Mortem’de diğer bazı macera oyunlarında olduğu gibi dövüş, olayların real-time’a dönmesi falan gibi şeyler yok. Aslında ortada habire birilerini hunharca katleden bir katil var. Hiç sabah olmayan bir zaman sistemi var. Gerilim filmlerinden fırlamış sinematikler var. Bunlar bir araya gelince insan her an bir saldırı falan bekliyor ama yok. Ki bence böylesi daha iyi. Oyunda ölebileceğiniz tek yer oyunun son video’su, onda da ölme şansınız 1/3. Post Mortem’de çevrede bulacağınız nesnelerin hepsini daha sonradan kullanacağınıza emin olabilirsiniz. Yani gereksiz hiçbirşeyi alamıyorsunuz. Alacağınız şeylerin sayısı da pek fazla değil, genelde dokümantasyon bulacaksınız. Pek fazla ıvır zıvırı çantaya doldurmadığınızdan mıdır nedir, oyunda ‘A nesnesini B nesnesiyle birleştir’ gibi şeyler yok. Böylesi daha mı iyi, değil mi buna siz karar verirsiniz oynarken. Oyunun hoş bir özelliği de MacPherson dışında biriyle daha oynayabilmeniz olmuş. Bunun hoşluğu şurada: İlk başlarda henüz cinayet hakkında kulaktan dolma bilgilere sahipken aklınızı kurcalayan bir durumu direkt olayla ilgili birinci şahıstan yaşayarak öğreniyorsunuz. Adam size durumu anlatırken siz onun anlattığı şeyleri yaşıyorsunuz. Oyunu oynayınca göreceksiniz ki oldukça güzel bir fikir. Post Mortem’in grafikleri güzel, müzikleri güzel, sinematikleri güzel, hikayesi güzel, atmosferi güzel, ismi güzel vs... Geriye birşey kaldı mı? Belki hayır ama oyunda nedense birşeyler eksik gibi. Klasikler arasına ismini yazdıramaz belki ama arşive katılmayı kesinlikle hakediyor...

^^BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN^^

Sitede Arama

DUYURULAR
Yeni Cıkan Oyunlar
FiFa 2009
Star Wars:The Force
Spore
S.T.A.L.K.E.R Clear Sky
Guitar Hero:On Tour
Space Siege
Penumbra: Requiem
Soul Calibur IV
Bionic Commando Rearmed
Beijing 2008
Battlefield: Bad Company
Alone İn The Dark
Mass Effect
SİTEMİZE OYUN HİLELERİ EKLENMİŞTİR




.com

REKLAM VERMEK İÇİN TIKLA

TheGameTR

Fifa 2009

Max Payne 2
ceza, rap

Swat 4

NBA Live 2008

Lost:Via Domus

Grand Tusimo 5
ceza, rap

Unreal Tournament III

The Punısher

TheGameTR

Oyun İncelemeleri

Bugün 73 ziyaretçi (96 klik) KİŞİ BURDAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol